30 Eylül 2019 Pazartesi

İlmi-hal (1)

İmanın şartları altı tanedir:
1)Allah’a iman
2)Meleklere iman
3)Kitaplara iman
4)Peygamberlere iman
5)Ahiret gününe iman
6)Kadere iman
 Öldükten sonra dirilme haktır. Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed (sav) O'nun kulu ve resulüdür.

TEVBE SURESİ 24, AYETİ KERİME

Ben, derdimi ve derin kederimi yalnızca Allah'a arz ediyorum.
Yakup Aleyhisselam

YAVUZ BÜLENT BAKİLER

Türkmenistan'da Ruslar İslamiyetin yaşanmasını istemiyorlardı. Yerel halk ise alimsiz (alimler tutuklu), kitapsız (ilmihal ve Kur-an'ı Kerimler yakıldı). Fakat insanlarda iman güneşi sönmedi(torunlarında bile). Bunun sebebini Türkmenistanlı bir yazar şöyle açıklar:
O yıllarda gizlice Şah-ı Nakşibend'in (ks) mezarını ziyaret ederdik(binlerce kişi). Ondan yani ruhaniyetinden  feyz alırdık. Bunun için bize kadar iman güneşi sönmedi.

MUHAMMED ESED

... Batılı Kur'an eleştirilerinde sık sık Kur'anda Allah'a yapılan atıflardaki tutarsızlığa değinilir. Genellikle tek ve aynı ifadede, Allah isminden "O", "Biz" veya "Ben" zamirine; "O'nun"zamirinden "Bizim" veya "Benim" zamirine; "O'na" zamirinden "Bize" veya "Bana" zamirine geçişler gibi... Onlar bu değişiklilerin tesadüfi olmadığının ve hatta şiirsel bir serbestlik olarak bile tanımlanamayacağının değiller. Gerçekte bunların maksatlı değişmeler olduğu açıktır. Allah'ın bir şahıs olmadığını ve bu sebeple fani varlıklar için kullanılan zamirlerle tanımlanamayacağını vurgulamak için kullanılan dilbilimi araçlardır.
KURAN MESAJI 1. CİLT/22

CHRİSTİAN JACO

Hainlerde alçaklıklarını haklı göstermek için özel bir yetenek vardır.
Çöl Yasası/291

BAB-I HÜZÜN / İMAM-I RABBANİ (KS)

HÜZÜN DALGASI ÇARPTIYSA
BİR İNSANIN YÜREĞİNE
YA MEVLASINI ÖZLEMİŞTİR YA DA
MEVLASI ONU! MEVLAYI ÖZLEYEN 
GÖNÜL YA HÜZNÜ BEKLER YA DA
HÜZÜNDEDİR!
BELA, GAM VE KEDER
MEVLANIN SEVDİKLERİNE GÖSTERDİĞİ
KAMÇIDIR
VURDUKÇA KENDİNE ÇEKER

HAFIZ

ZÜLFÜNÜN RAHMETİNE GÜVENİYORUM DEĞİLSE EĞER
O TARAFTAN "CEZBE" OLMAZSA "ÇABANIN" FAYDASI NE

MUHYİDDİN İBN-İ ARABİ (KS)

Mücahede nefsi, bedeni meşakkatlere zorlamak ve her halükarda heva ve hevese muhalefet etmektir.

İSLAM ARİFLERİ

AŞK KEMALE ERDİĞİNDE
İŞTE O ALLAH'TIR...

EBU SAİD EBUL HAYR (KS)

Bir söğüt ağacının altında bir müride şöyle diyordu:
Ey genç adam! Gördüğün bu ağaçta baş aşağı asılı vaziyette yetmiş üç kere Kur-an hatmettim.

EBU BEKR ŞİBLİ (KS)

Mücahedenin başında, uzun yıllar uyumamak için gözüne tuz sürdü. Denir ki gözünde yedi kat tuz vardı

HZ MEVLANA (KS)

ŞÜPHEYE DÜŞMEYEN MUVAFFAK OLUR MU?

HZ MEVLANA (KS)

İNSANLARIN ÇOĞU İNSAN YİYİCİDİR.
ONLARIN SELAM VERMELERİNE
PEK EMİN OLMA! HEPSİNİN DE
GÖNLÜ ŞEYTAN EVİDİR.İNSAN
ŞEYTANIN LAFINA PEK KULAK ASMA!
YER YÜZÜNDE TUZAK GÖR
EMNİYETLE YÜRÜME!

JEFFREY WEEKS

Bugün, insanların cinsellik konusunda bilgisiz olduklarının iddia edilebileceğini sanmıyorum.Bir bakıma birazda seksologlar sayesinde cinselliğin gerçekten de varlığımızın merkezine yerleştiğini kabul etmiş bulunuyoruz.
Sosyoloji/ Başlangıç okumaları/ Anthony Giddens 16. bölüm Beden ve Cinsellikten söz ettiğimizde ne demek istiyoruz?

FRİTHJOF SCHLOON

Maneviyatın gayesi insan değil, Tanrı'dır. Belirli bir ahlak mutlakçılığın göz ardı ettiği şeyde işte bu olsa gerek.
MANEVİ PERSPEKTİFLER/209

EBU MÜSLİM HORASANİ

Onlar, şerrinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular.
Düşmanlarını kazanma için kendilerine yakın tuttular.
Yakın tuttukları düşmanları dost olmadı,
Ancak uzak tuttukları dostları düşman oldu.
Herkes düşman safında toplanınca yıkılmalar mukadder oldu...

İSMAİL HAKKI BURSEVİ (KS)

Allah her şeyi bilen ve hikmet üzere hükmedendir.

İSMAİL HAKKI BURSEVİ (KS)

Herkese açılmaz esrar-ı nihanidir kitap...

İSMAİL HAKKI BURSEVİ (KS)

Kıymetli ömür sermayesinin sayılı günleri...

TEVBE SURESİ 24. AYETİ KERİME

De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez.”

İMAM-I RABBANİ (KS)

AŞK SARHOŞLARI İLE BULUN
MEY YOKSA DA, KOKUSU GEÇER
KOKU BULUNMAZSA EĞER
ONLARI GÖRMEKTE YETER...

HADİSİ KUTSİ

Ya Davud! Bana talip olan birini görürsen ,onun hadimi ola.
Mektubatı Rabbani 430, Mektup

İMAMI RABBANİ (KS)

Yeis küfürdür, ümit var olmalısınız.
3. cilt 425. mektup

MUHYİDDİN İBN ARABİ (KS)

İrfan sahibinin bir himmeti yoktur.
İmamı Rabbani'nin Mektubatından

İMAMI RABBANİ

Belanın defi için dua edip af ve afiyet dilemek yerinde olur.
MEKTUBAT 3. CİLT 427. MEKTUP

ARAF SURESİ 54. AYETİ KERİME

Şübhesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra (emri) arş üzerinde hükümrân olan Allahdır. Kendisini durmayıb koğalayan gündüze geceyi O bürüyüb örter. Güneşi, ayı, yıldızları — hepsi de emrine râm olarak — (yaratan O). Haberin olsun ki yaratmak da, emretmek de Ona mahsus. Âlemlerin Rabbi olan Allahın şânı ne kadar yücedir!

BAKARA SURESİ 221. AYETİ KERİMESİ

(Ey mü'minler) Allaha eş tanıyan kadınlarla (müşriklerle), onlar îmana gelinceye kadar, evlenmeyin. İman eden bir câriye, müşrik bir kadından — bu, sizin hoşunuza gitse de — elbet daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de, onlar îman edinceye kadar, (mü'min kadınları) nikahlamayın. Mü'min bir kul müşrikden — o, sizin hoşunuza gitse de — elbette hayırlıdır. Onlar sizi cehenneme çağırırlar, Allah ise, kendi iradesiyle, cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara âyetlerini apaçık söyler. Tâki iyice düşünüb ibret alsınlar.

KASAS SURESİ 88. AYETİ KERİMESİ

Allah ile birlikde diğer bir Tanrı daha (edinib) tapma (ona). Ondan başka hiç bir Tanrı yok. Onun zâtınden başka her şey helak olucudur. Hüküm Onundur ve siz ancak Ona döndürül (üb götürül) eceksiniz.

MÜZEMMİL SURESİ 8. AYETİ KERİMESİ

Rabbinin adını an. (İbâdetinde Ondan başka herşeyden kesilerek) yalnız Ona yönel.

SECDE SURESİ 5. AYETİ KERİMESİ

Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O'nun nezdine çıkar.  

KAMER SURESİ 1. AYETİ KERİMESİ

Saat yaklaşdı. Ay (ikiye) ayrıldı.

ZÜMER SURESİ 73. AYETİ KERİME

Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selâm olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedî kalmak üzere buraya girin.”

MÜLK SURESİ 1. AYETİ KERİME

(Bütün) mülk (ve hâkimiyet) elinde (tasarrufunda) olan (Allah) ne yücedir! Ve O, herşeye hakkıyla gücü yetendir.

RUM SURESİ 7. AYETİ KERİME

Onlar dünya hayatının sadece görünen yüzünü kısmen bilirler; âhiret hakkında ise tamamen gaflet içindedirler.

FAKİRULLAH ZEKAİ EFENDİ

Ey aşık, ölürüm diye mi korkuyorsun, ölümüm ancak suretimin gözümden kalkmasıdır, iyi bak her surette görünen benim.

İMAM-I GAZALİ (RA)

İmkan dairesinde, şu varlık aleminden daha mükemmeli, daha üstünü yoktur.

ATALAR SÖZÜ

Aç ama bilmez, çocuk zaman bilmez...

İMAM-I GAZALİ (RA)

Ölüm ruhun beden üzerindeki tesirini kaybetmesidir.

HZ. ALİ (RA)

Sakladığın sır senin esirindir, açığa vurursan sen onun esiri olursun.

FRAKLİN

Dinlemekten akıl, söylemekten pişmanlık doğar.

MEHMET AKİF ERSOY

Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
Günler şu helulayı da er geç silecektir
Rahmetle anılmaktır Ebediyet budur  amma
Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir

MEHMET AKİF ERSOY

Sarıklı milletidir, milletin başına bela...

MEHMET AKİF ERSOY

Ey benim her taşı bir mabedi iman yurdum,
Seni er geç bana mutlaka verecek mabudum...

MEHMET AKİF ERSOY

Şühedası olmayan toprak er geç bölünür;
Mümkünse esareti kırmak, hürriyet görünür.

Tevfi Fikret

Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma, ne varsa doğrudur, doğruluk sapar sanma.
TEVFİK FİKRET

ATALAR SÖZÜ

Her musibet geçmişteki bir cinayetin neticesi, gelecekteki bir mükafaatın mukaddimesidir.

ALİYA İZZETBEGOVİÇ

İslam alemi çeşitlilik arz eden oldukça durağan bir dünya. Farklı fikirler, etkiler ve ilgilerle bölünmüş olan geniş kitleleri aynı yönde harekete geçirmek zor. Ancak süreç devam ediyor ve bunu Bosna trajedisi başlattı. Geleceği Yenilemek/ Aliya İZZETBEGOVİÇ

ALİYA İZZETBEGOVİÇ

Benim katkım olmaksızın dünyanın bir kısmı ebediyen eksik, bitmemiş, gerçekleşmemiş olarak kalacaktır. Bu sebeple sadece iman edemem , aynı zamanda faal olmak, eylemlerde bulunmak ve çalışmak zorundayım . Geleceği yenilemek/ Aliya İZZETBEGOVİÇ

TASAVVUF

Melamet; Hakk Sübhanehu ve Teala'nın hizmetinde iken halka aldırış etmemektir.
 Şeyh'ül İslam

TASAVVUF

Yolcu (salik; yolunda, yolculuğunda-sulükünde) dört şeye muhtaç olur. Onu sevk ve idare edecek olan bilgi, ünsiyet edebileceği zikir, onu zaptu-rapt altına alacak takva ve kendisini taşıyacak olan yakini bilgidir.
Muhammed b. Mansur Tusi (ra)

29 Eylül 2019 Pazar

HARUN REŞİT VE BEHLÜL KS...


Hârûn Reşîd hacca gitti. Dönüşünde bir müddet Kûfe'de istirahat etti. Sonra yola çıkacağı zaman herkes kendisini yolcu etmek için sokağa döküldü. Behlül de çıkmıştı. Çocuklar onunla oynayıp eğleniyorlardı. Tam o sırada Hârûn'un develer üzerinde muhteşem kâfilesi gözüktü. Çocuklar da Behlül'ü bırakıp onun seyrine koyuldular. Tam Hârûn'un geldiği sırada Behlül yüksek sesle:

"Ey Hârûn!" diye seslendi.

Hârûn, perdeyi kaldırarak:

"Buyur Behlül, ne istiyorsun?" dedi. Behlül:

"Ey Müminlerin Emîri! Eymen bin Nâil, Kudame bin Abdülâmir'den bize şöyle haber verdi ve dedi ki:

"Ben Resûl-i ekremi Arafat'tan dönüşte görmüştüm. Kızıl bir deveye binmişti. Yanında kimse dövülmediği gibi, kimse de kovulmazdı. "Yol verin, yol verin!" diyen münâdileri de yoktu. Sen de bu usûle riâyet eyle. Bilmiş ol ki; tevâzu ile yolculuk etmen, kibir ile seyâhatinden hayırlıdır."

Behlül Dânâ yine;

"Bağdât ve etrafını nûrlandırıp aydınlatacak hediyeler götürüyor musun?" dedi.

Halîfe;

"Bu hediyeler nasıl olur?" deyince,

Behlül hazretleri;

"İnsanlara Allahü teâlânın sevgisini, O'ndan korkmayı, onlara örnek olacak şekilde hâl ve hareketler, onlar hakkında temiz ve güzel düşüncelere sâhib olmak en güzel hediyedir." dedi.

Bunu dinleyen Hârûn Reşîd ağlayarak;

"Ey Behlül, biraz daha anlat!" dedi.

Behlül:

"Memleketinin bir köşesinde bir mazlum zulme uğrasa, sen memleketin diğer köşesinde bile olsan, Allahü teâlâ bunun hesâbını senden soracak. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "Şüphesiz ki iyiler Naîm Cenneti'ndedir. Kötüler ise Cehennem'dedir." buyurdu (İnfitar sûresi: 13-14). Âhirette, Cennet veya Cehennem dışında gidilecek üçüncü bir yer yoktur. O hâlde hazırlığını buna göre yap." dedi.

Halîfe;

"Amellerimiz hakkında ne dersiniz?" diye sordu.

Behlül hazretleri;

"Allahü teâlâdan korkarak ve emrettiğine uygun olarak yapılan amel makbuldür." buyurdu.

Halîfe;

"Peygamber efendimizle, akrabâlık olarak yakınlığımız hakkında ne dersiniz?" diye sordu.

Behlül;

"Peygamber efendimize akrabâlıktan ziyâde, bildirdiği hükümlere bağlılıkta yakın olmak daha mühimdir." dedi.

Halîfe;

"Peygamber efendimizin şefâatine kavuşabilecek miyiz?" deyince de,

Behlül;

"Onu Allahü teâlâ bilir." buyurdu.

Halîfe;

"Nasıl yaşayalım?" diye sordu.

Behlül;

"Allah'tan kork. Her hâlinde Muhammed aleyhisselâmın sünnetine tâbi ol. Bu durumda en kârlı yolu seçmiş olursun." dedi.

Halîfe;

"Çok güzel söylüyorsun, şu hediyemi kabûl et." dedi.

Behlül hazretleri de;

"Onu kimden aldınsa ona ver. Dünyâdaki sâhipleri yakana yapışmadan önce, verenin yoluna harca. Bunu burada yap. Âhirete kalırsa onlara bir şey bulup veremezsin, râzı edemezsin." diye cevap verdi.

Parayı almayınca, Hârûn Reşîd;

"Para borcun varsa onu ödeyelim." dedi.

Behlül:

"Kûfe'de birçok ilim sâhipleri vardır. Borç ile borcun ödenmeyeceğinde ittifak etmişlerdir." dedi.

Hârûn Reşîd:

"Bâri ihtiyâcını temin edelim." deyince,

Behlül hazretleri;

"Allahü teâlâ senin Rabbin olduğu gibi, benim de Rabbim'dir. Seni hatırlayıp beni unutması muhâldir." buyurdu.

Hârûn Reşîd, bu sözleri işitince ağladı.


CEMİL MERİÇ


(Bilinçsiz ilim, insan ruhunun düşmanıdır)
demiş, Rabelais.
Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır.
Kimse tarafsız değildir ve tarafsız bir sosyoloji de yoktur. 
CEMİL MERİÇ

KUR-AN'I KERİM


Kim ki, bu geçici hayatın [hazları] peşinde koşmak isterse, bu istediğinden dilediğimiz kadar, gerekli gördüğümüz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payını cehennem kılarız ki oraya kınanmış ve kovulmuş olarak katlanmak zorunda kalacaktır!
İsra18.ayet

HADİS-İ ŞERİF


Hz. Peygamber (sav) dünya için; "uyuyanların gördüğü bir rüya" buyurmuştur.

HZ MEVLANA


Can çekişip duruyorsun, ölmeden önce sana kurtuluş yok, o halde öl de kurtul. Nasıl ki yüz basamaklı merdivenden iki ayak eksik olsa dama çıkamazsın. Yüz arşınlık ipte de biraz eksik bulunsa kuyudan su çekemezsin.
Gemi, kaldırma gücünü aşan o son yük de yüklenmeden batmaz. Ölmediğin için can çekişmen uzadı. Ey Taraz mumu sabah olunca öl. Ama seni mezara sokan ölümle değil, nura ulaştıran, kemale erdiren bir ölümle öl. Toprak altın kesilince nasıl topraklığından eser kalmazsa böyle bir ölümle ölenin gamı da neşe ve ferahlığa döner. (6/28)
                                                                                                             HZ MEVLANA

Mehmed Zahid KOTKU ks


Dünyanın bütün cevherleri, gönül cevherlerinin zerresine feda olsun. Bütün cevherlerin hepsi fânidir, gönül cevheri ise bakidir.                  Mehmed Zahid KOTKU ks                                      

HADİS-İ ŞERİF (ÇOCUKLAR ARASINDA ADALET)


Enes (r.a.) şöyle dedi: Adamın birisi Resulullah'la (s.a.v.) birlikte otururken erkek çocuğu çıkageldi. Adam bu çocuğunu öptü ve kucağına oturttu, sonra da kız çocuğu geldi, onu da alıp yanına oturttu. bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) adamı teşvik etmek için "ikisi arasında adaletli davran" dedi, böyle söyleyerek, ikisi arasında öpücüklerinde adaletli olmasını kastetti."
İsnadı hasen'dir. Bezzar, Nu:2/387, İbn Adiy, Nu:4/239, Beyhaki, Şuap'ta, Nu:6/410

HADİS-İ ŞERİF (TAHNİK)


Ebu Musa (r.a.) şöyle dedi ki: Bir çocuğum oldu, onu alıp Resulullah'a (s.a.v.) getirdim. İsmini İbrahim koydu, çiğnediği hurmayı çocuğun damağına sürdü ve ona bereketle dua etti, sonra da bebeği bana verdi. Bu Ebu Musa'nın en büyük çocuğuydu."
Buhari, Nu:10/478, Müslim, Nu:2145

HADİS-İ ŞERİF (TAHNİK)


Aişe (r.a.) Resulullah'a (s.a.v.) yeni doğan çocukların getirildiğini ve onlar için bereketle dua edip tahnik yaptığını bildirdi."
Senedi sahih'tir. Ebu Davud, Nu:5106, Müslim, Nu:2147

HADİS-İ ŞERİF (TAHNİK)


Esma b. Ebi Bekr dedi ki: Abdullah b. Zübeyr'e Mekke'de hamile kalmıştım, Medine'ye gelip Kuba'ya yerleştim ve burada doğurdum. Sonra bebekle Resulullah'ın (s.a.v.) yanına geldim, bebeği alıp kucağına koydu, sonra bir hurma istedi, hurmayı alıp çiğnedi ve bebeğin ağzına tükürdü. Bebeğin içine giren ilk şey Resulullah'ın (s.a.v.) tükürdüğü oldu. Sonra tahnik yaptı (hurmayı damağına sürüp çocuğa dua etti) ve Allah mübarek etsin dedi."
Buhari, Nu:7/195, Müslim, Nu:2147

HADİSİ ŞERİF


Şeref, edep iledir; soy ile değildir.
                                                                                                                           HADİSİ ŞERİF

İmam Ca'fer-i Sâdık ks


Nefs-i için seyr-ü sülük edene keramet verilir, Allah için seyr-ü sülük edene Allah Teâlâ zâtını ikrâm eder.
                                                                                                                           İmam Ca'fer-i Sâdık

MASİVA


Tasavvufi ıstılahta Allah gayri her şeye "mâsivâ" denir.

Hz. Ali (r.a.)


Her ne ki seni rabbinden, rabbinin sevgisinden ve zikrinden alıkoyar, uzaklaştırır işte o senin dünyandır."
                                                                                                                          Hz. Ali (r.a.)

FATİH ÇITLAK


Derviş Allah'ın kapısında herşeyini terk ederek fakrını fahr yani yoksulluğunu övünç kaynağı olarak gören, böylece rıza kapısına erip oradan kendisine verilecek olanı sebatla ve aynı zamanda muhabbetle bekleyen kişiye denir
                                                                                                                          FATİH ÇITLAK

Abdülkadir Geylani


Rabbim, kendi güzelliğinle Sen bütün aşıkları öldürdün. Sana olan gönül arzusu hakkı için senin emrin altında bulunanlara merhamet ve şefkat et! öyle gönüller ki, şevk ve istekle Sana yönelip eriyorlar. Sana olan aşkları sebebiyle onlarda bir bakiyye kalmadı.Haberiniz olsun ey muhabbet ehli! Şüphesiz ki Cenab-ı Hak seher vakti tecellî ederek şöyle seslenir: "Tevbe eden kimse var mıdır? Onun tevbesini kabul edeyim! Günahının bağışlanmasını arzu eden bir kimse var mıdır? onun bütün hatalarım bağışlayayım. Benden bir bağış isteyen var mıdır, ona nîmet ve bağışlarım! bolca vereyim!"
Uyanık olun ki, ruhlar kir ve pastan arınıp safileşince, olanca güzelliğiyle ışık saçar, aydınlık verir; bir nice hallerde basma gelen dert ve musibetler eşit bir doğrultuda ona çok kolay gelir. Hiç şüphe yok ki, o ruhların gözlerinden akan yaşlann kokusu, manevî ufuklarda misk kokuşu neşreder. Onlar (fena aleminde) bir takım ayrılıkların hasretine sabrettikleri için, yüksek mertebelerdeki vuslata hak kazanmışlardır. Yine onların sözlerinin ve haberlerinin sıhhati dostlar tabakasında sened ve rivayet kabul edilir. Onlar sualsiz uçup gittiler; ihtiyaçtan yerine getirilir. Sevgi hediyesi, apaçık sabahlamıştır. Artık ,onun için güzel kafiyeler neredesiniz? Onların akidesi, Hanefî, Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerinin usulü üzere idi.
                                                                                              Abdülkadir Geylani  Füyüzat-ı Rabbaniye

İBN FARID


biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı'                                                          
                                                                                                                         İBN FARID

Hz. Mevlânâ ks


üzüm sarhoşluğu değil bizim sarhoşluğumuz, bizim sarhoşluğumuzun sonu yok'                                                                                                                      Hz. Mevlânâ ks

MOLLA AHMED CİZİRİ


'insanın en yakınındaki kafir, nefsidir, dolayısıyla asıl savaş nefsle yapılandır' der, 'dolayısıyla fetih, nefsin kapılarının açılmasıdır
                                                                                                                  MOLLA AHMED CİZİRİ

R.GRAUDY


İslamiyet’in pratiği,  Hiristiyanlık’ın ancak teoriğidir.
                                                                                                                  R.GRAUDY

KUR-AN'I KERİM


Onlardan öncekilerde Peygamberlerine karşı hileler kurmuşlardı.Derken Allah’ın emri ,onların binalarına temelinden erişti de tavanları tepelerine göçtü.Böylece azap, onlara hiç farkına varmadıkları bir taraftan geliverdi.
                                                                                                                  NAHL/26

SENEKA


Erdem yaşamaktan korkmakta değil,
                                        Belalara karşı koyup yolundan dönmemektir.
                                                                                                                  SENEKA

MEHMET AKİF ERSOY


CEHENNEMDE OLSA GELEN
                                               GÖĞSÜMÜZDE SÖNDÜRÜRÜZ
BU YOL Kİ HAK YOLUDUR
                                            DÖNMEK BİLMEYİZ YÜRÜRÜZ.
                                                                                                                  MEHMET AKİF ERSOY

Muhyiddin-i ibn-i Arabi (ks)


“Sadakaların en büyüğü¸ insanın benliğini¸ nefsini tasadduk etmesidir.”
Muhyiddini ibn i arabi

İMAM-I AZAM(K.S.)


Bilmediklerimi ayağımın altıma alsaydım başım göğe ererdi.
                                                                                                                  İMAM-I AZAM(K.S.)

MEHMET AKİF

YA AÇAR NAZM-I CELİL’İN BAKARIZ YAPRAĞINA
YAHUT ÜFLER GECERİZ BİR ÖLÜNÜN TOPRAĞINA
İNMEMİŞTİR HELE KUR-AN BUNU HAKKIYLE BİLİN
NE MEZARLIKTA OKUNMAK, NEDE FAL BAKMAK İÇİN
                                                                           MEHMET AKİF

SEYYİT ABDÜLHAKİM-İ ARVASİ


Allah’a malik olan  neden mahrumdur?
Allah’tan mahrum olan  neye malik?
                                                                                                               SEYYİT ABDÜLHAKİM-İ ARVASİ

NECİP FAZIL


DÜŞMANDAN KURTULMAKTAN
                                                       DAHA MÜHİM BİR ŞEY VARDIR, O DA
KURTARICILARDAN KURTULMAKTIR.
                                                                                                                         NECİP FAZIL

MEHMET AKİF ERSOY


BUDUR CİHANDA BENİM EN BEĞENDİĞİM MESLEK
SÖZÜN ODUN GİBİ OLSUN AMA HAKİKAT OLSUN TEK.
                                                                                                            MEHMET AKİF ERSOY

HZ ALİ (RA)


Dost yumruğu acıdır.
                                                                                                            HZ . ALİ(R.A.)

NECİP FAZIL


BİR AKIL GELECEK Kİ ,  AKILLAR DELİRECEK;
BİR DEVRİM  EVVELA DEVRİMİ DEVİRECEK.
                                                                                                            NECİP FAZIL

MOUNTAİN


İnsanı öldürmek için gün ışığında, geniş meydanlar ararız ama onu meydana getirmek için karanlık köşelere çekiliriz.
                                                                                                            MOUNTAİN

LA EDRİ


Yatmak kolay, kalkmak zor.

LA EDRİ


Rahman ve Rahim’i her zaman söylüyoruz ;Şedidül İkab demiyoruz.

NECİP FAZIL


O dem ki, perdeler kalkar ,
                                                Perdeler iner
Azrail’e hoş geldin diye bilmekte
                                                Hüner.
                                                                                                NECİP FAZIL

MEHMED AKİF ERSOY


Zulmü alkışlayamam , zalimi asla sevemem ,
Gelenin keyfi için geçmişi  kalkıp sövemem.
                                                                                                BÜYÜK  MÜTEFEKKİR MEHMED AKİF

SEYYİD ABDÜLHAKİM-İ ARVASİ


Tek vakit namazımı kaçırmaktansa , bin kere ölmeyi tercih ederim.
                                                                                            SEYYİD ABDÜLHAKİM-İ ARVASİ

HADİS-İ ŞERİF


Size en kolay ve bedene en hafif ibadeti söyleyeyim mi?
Susmak , az konuşmak ve güzel ibadettir.
                                                                                            HADİS-İ ŞERİF

SAİD-İ NURSİ


Zalimler için yaşasın cehennem.
                                                                                            SAİD-İ NURSİ

ROGER GARAUDY


Önemli olan, bir adamın imanı hakkında neler söylediği değil, aksine bu imanın o adama ne yaptığı, ne hale getirdiğidir.
                                                                                            ROGER GARAUDY

HADİS-İ ŞERİF


Ümmetim adına korktuğum şey; göbek iriliği, uyku düşkünlüğü ve tembelliktir.
                                                                                            HADİSİ ŞERİF

2. ABDÜLHAMİT HAN


Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor.
                                                                                            ULU HAKAN 2. ABDÜLHAMİT HAN

İMAM-I GAZALİ


Atalarının dindarlığı ile kurtulacağını zannedenler;
Babalarının yemesiyle kendi karınlarının doyacağını;
Onların içmesiyle susuzluklarının gideceğini;
Onların okumasıyla bilgili olacağını sananlara benzer.
                                                                                            İMAM-I GAZALİ

SOKRAT


Kainatta tesadüfe tesadüf etmek imkansızdır.
                                                                                                        SOKRAT

TOLSTOY


Ancak Allah’a inandığım zaman, yaşadığımı anladım.
                                                                                                        TOLSTOY

LA BRUYERE


Hakikate yalnız bir yoldan gidilir, fakat ondan uzaklaştıran yol binlercedir.
                                                                                                        LA BRUYERE

GOTHE


Kardeşlerimi Allah yarattı,fakat dostlarımı ben buldum.
                                                                                                        GOTHE

TOLSTOY


Allah’ım bana iman ver ve onu bulmaları için başkalarına yardım etmeme müsaade et.
                                                                                                        TOLSTOY

Necip Fazıl


Güzel Allah’ım! Senden ne gelecekse gelsin ;
Sen ki Rahmetinle de Kahrınla da güzelsin.
                                                                                                         NECİP FAZIL

Hadis-i Şerif


Kim Allah adı yüce olsun diye çarpışırsa işte o Allah yolundadır.  
                                                                                                        HADİSİ ŞERİF

Kur-an'ı Kerim


Nice memleketler var ki  Biz onları helak ettik.Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederken geldi.
                                                                                                                      A’RAF /4

28 Eylül 2019 Cumartesi

Kur-an'ı Kerim


Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman “Kuşkusuz biz   Allah’a aitiz ve elbette O’na döneceğiz.”derler.
                                                                                                        BAKARA/156

26 Eylül 2019 Perşembe

https://beyinsizler.net/80-milyon-insani-oldurebilecek-bir-salgin-tehdidi-ile-karsi-karsiyayiz/
İnsanlar ortak değerler üzerinde anlaşamadığı sürece bu tip afetler. Savaşlar katliamlar var olup devam edecek ... Sağlık örgütü bu kadar bilgi sahibiyse neden aşı üretmiyor ayrıca!!!
https://www.independentturkish.com/node/73691/türkiyeden-sesler/mustafa-kemal-atatürkün-tavîla’li-ünlü-kürt-nakşibendî-hâlidî-şeyhi
Yazı çok önemli iyi kavranılması gerekir

NABİ


"Bir bahr-i gamda urmadayız dest ü pay kim
Keştisi yok,kenaresi yok,nahudası yok...
"

Öyle bir gam denizinde yüzüyoruz ki,gemi parçalanmış,sahil görünmüyor,kaptan boğulmuş...

Nabi

Çocuk Terbiyesi


Adamın biri Abdullah b. Mübarek’e (r.a) gelerek çocuğundan şikayet etti.
Abdullah b. Mübarek:

“Çocuğuna hiç beddua ettin mi?” diye sordu.

Adam: “Evet, ettim.” deyince,

Abdullah b. Mübarek (r.a):

“Çocuğunun ahlakını sen bozmuşsun.” dedi.

GAZEL

(Beni Candan Usandırdı)
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı

Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı

Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyarır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı

Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı

Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı

Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Beni tan eyleyen gafîl seni görgeç utanmaz mı

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
 Fuzuli Hazretleri

Tasavvuf


”Ey insan! Haddini bil. Ticaret ehli değilsen dükkan açma. Hal ehli değilsen ağzını açma. Büyüklerin olduğu mecliste ahkam kesme. Körler çarşısında ayna satma. Ehil olamıyorsan bari edepli ol...
Hz. Pir Mevlana ks...

Tasavvuf


Musikinin ritminde BİR SIR saklıdır.....
Eğer onu ifşa etseydim; her şey alt-üst olurdu.....

Hz. Pir Mevlana (k.s.)

Kur-an'ı Kerim

“ Öyle ise beni anın ki, ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin” 
(Bakara /152) 

Kur-an'ı Kerim


“Allah'ı (cc) çok zikredin, taki umdugunuza kavusasınız. ” 
(Cuma – 10)

Kur-an'ı Kerim


“Rabbinin ismini sabah ve aksam zikret habibim. Allah'ın (cc) zikrine bütün vakitlerde devam et .”
(Insan / 25)

İhya-u Ulumiddin


Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) şöyle buyurmuştur.:
Mü´min kulun salih bir meclisi, iki milyon kötü meclisinin keffâret! olur.

Kitabül Zühd

Salim, Mesrûk'un şöyle dediğini haber verir:
  "Kişinin kalbi Allah'ı zikrettiği müddetçe çarşıda bile olsa namazda sayılır."

Kitabül Zühd


Herim b. Hayyân el-Abdî der ki: "Üveys el-Karanî'yi görmek için Basra'dan Kûfe'ye gittim. Günlerce kaldım, onu gör­medim. Son derece sıcak bir günde öğle vakti Fırat'ın kenarına in­dim, bir de baktım. Bir adam, saçı sakalı karışmış çok garib görün­tüsü vardı. Üzerinde peştemal ve ridâ olmak üzere iki parça elbise vardı. 'Acaba o mu, dedim?' yanına vardım. Başına dikildim. Baktı ve 'Rabbimizi teşbih ederiz. Onun va'di mutlaka yerine getirilir* dedikten sonra: 'Seni bana kim gönderdi?' diye sordu. Ben de 'Al­lah' dedim. Sonra elimi uzattım. Her nedense kendisi elini verme­di. Ben ağlamaya başladım. Hâlimi görünce: 'Ey Herim b. Hayyân, nasılsın kardeşim?' dedi. Ben: 'Allah haynnı versin, benim Herim b. Hayyân olduğumu nereden bildin? Oysa biz hiç görüşmedik' de­dim. O: 'Nefsim senin nefsini tanıyor' dedi. Sonra elimden tutarak ağlamaya başladı. Ben de beraber ağladım. Sonra şöyle dedi: 'Ey Herim b. Hayyân, baban Adem (as) öldü, Nûh (as), Allah'ın dostu İbrahim (as), Mûsâ (as), hep öldüler. Ey Herim, Muhammed (sav) de Öldü. Müslümanların halifesi Ebû Bekr ve dostum olan Ömer (ra) de öldü.' Dedim ki: 'Allah hayrını versin Ömer daha ölmedi.' —Hz. Ömer'in hilâfetinin sonları idi— Dedi ki: 'Eğer anlarsan ben de sen de ölüyüz. Ey Herem, baban Öldü; ya ateşte ya cennettedir.' Daha sonra kendisine: 'Resûlullah'tan (sav) işittiğin bir hadis söy­le' dedim. Bana: 'Ben Resûlullah'tan birşeyler işitmedim, fakat on­dan işitenden işittim' dedi. 'Öyleyse bu işittiklerini anlat' dedim. Bana şöyle dedi: 'Ben kendi nefsime yeni bir kapı açmak istemiyo­rum kadı, müfti ya da muhaddis olmak istemiyorum. Nefsimin ye­teri kadar meşgalesi vardır zaten.' 'Öyleyse Kur'andan birkaç âyet oku' dedim. Şöyle dedi: 'Rabbimin sözleri en doğru sözlerdir. En faziletli kelam Onun kelamıdır. En sağlam sözler Onundur.' Sonra eûzu besmele çekerek Duhan sûresinin ilk kırk iki âyetini okudu. Bitirir bitirmez de bir çığlık attı ve bayıldı. Ben öldü sandım. Son­ra uyandı ve 'Ey kardeşim, ben zâten üzüntülüyüm. Tek başıma yaşamayı daha çok seviyorum. Bana bir şey sorma' dedi. Ben: 'Ba­na dua et' dedim. Şöyle dua etti: 'Allahım, bu kardeşim Senin rızân için beni ziyaret ettiğini ve beni sevdiğini söylüyor; onun işlerini düzelt ve cennetine girdir.' Sonra yola koyulduk. İkimiz de ağlıyor­duk. Ayrıldık rüyada hariç bir daha da görüşemedik."
2022

Kitabül Zühd


Useyr b. Câbir şöyle demiştir: "Yemen'den heyetler gel­dikçe Hz. Ömer onlara: İçinizde Üveys b. Âmir el-Karanî var mı?' diye sorardı. Nihayet bir gün ona denk geldi. Ona: 'Sen Üveys b. Âmir misin?' dedi. O: 'Evet' karşılığını verdi. Ömer: Teki sen Murâd ve Karn kabilelerinden misin?' dedi. O: 'Evet' cevabını ver­di. Ömer: 'Sen hiç alaca hastalığına tutuldun da dirhem miktarı yer dışında şifâyâb oldun mu?' diye sordu. O yine: 'Evet' dedi. Bu­nun üzerine Ömer: 'Resûlullah (sav)ın şöyle dediğini işittim: "Size Yemen heyetleri içinde Murâd ve Karn kabilelerinden olan Üveys el-Karanî isminde biri gelecektir. Alaca hastalığına mübtelâ ol­muş; ancak dirhem miktarı yer dışında şifâyâb olmuştur. Kendisi­nin çok hürmet ettiği bir annesi vardır. Üveys bir konuda şöyle olacak diye dua etse Allah onu sözünde doğru çıkartır. Eğer ken­din için istiğfar diletebilirsen bunu yap. Hz. Ömer devamla: 'Bi­zim için istiğfar dile' dedi ve ona: 'Ne tarafa gidiyorsun?' diye sor­du. 'Kûfe'ye' cevabını verdi. Ömer: 'Senin için Küfe valisine bir mektup yazayım mı?' dedi. Üveys: 'Halkın arasında olmayı tercih ederim' karşılığını verdi." (Ravi diyor ki:) "Ertesi sene, Kûfe'nin ile­ri gelenlerinden bir zat hacca geldi ve Ömer'le karşılaştı. Ömer ona Üveys'i sordu. Adam: Yoksul ve muhtaç bir vaziyette' dedi. Ömer de ona Resûlullah'm (sav) yukarıda geçen sözlerini nakletti. Adam Kûfe'ye döner dönmez Üveys'in yanına gitti ve 'Benim için istiğfar­da bulunur musun?' dedi. Üveys: 'Sen daha yeni hayırlı bir yolcu­luktan döndün, asıl sen benim için istiğfar dile' dedi ve Ömer'le karşılaşıp karşılaşmadığını sordu. Adam, 'Evet' deyince onun için istiğfarda bulundu. İnsanlar durumu sezince yüzünü dönüp gitti." (Ravi diyor ki:) "Üzerinde bürd denilen bir elbise vardı. Onu gören­ler: 'Üveys bunu nereden bulmuş?' diyorlardı."



 https://www.youtube.com/watch?v=vdHp4bhZ8Y8